Public Seks Yapan Escort Esenyurt Hiç Utanmıyor

Bayanın Biyografisi

Restoranda, şarap kadehinizi usulca dudaklarınıza götürürken, birden bacağınıza sıcak bir dokunuş hissettiniz. Masanın altından yavaşça dizinize doğru ilerleyen o eller, public seks yapan escort Esenyurt tarafından tanıdık bir dokunuştu. Gözlerinizi kaldırıp karşınızda oturana baktığınızda, yüzünde masum bir ifade vardı.

Sanki elinin şu an eteğinizin altında geziniyor olmasıyla hiçbir ilgisi yokmuş gibi. “Bu akşamki balık gerçekten harika, değil mi?” diye sordu arkadaşınız masanın diğer ucundan. Siz boğazınızı temizlediniz ve “Evet, mükemmel,” diye mırıldandınız, oysa ağzınız kupkuru olmuştu.

Public Seks Yapan Escort Esenyurt

Çünkü o an, parmaklar uyluğunuzun iç kısmına doğru sinsice ilerliyordu. Yemek çatalınızı bıraktınız ve dizinizi hafifçe araladınız – bir teslimiyet miydi bu yoksa meydan okuma mı? Şarap bardağınızı kaldırıp bir yudum aldığınızda, eliniz hafifçe titredi. Masadaki sohbet devam ederken, içinizde garip bir ikilem yaşıyordunuz.

Hem bu cüretkar dokunuşun devam etmesini istiyor, hem de birisinin fark edeceğinden korkuyordunuz. “Bugün sunumun nasıl geçti?” diye sordu bir başka misafir. Dudaklarınızı ısırarak “Fena değildi,” diye cevapladınız, oysa aklınızda tek bir şey vardı: Şu an iç çamaşırınızın kenarına ulaşan o ısrar eden parmaklar.

Birden, tuvalete gitmeniz gerektiğini söyleyip masadan kalktınız. Ayağa kalkarken, dizinizdeki el son bir okşayışla geri çekildi. Koridorda ilerlerken, kalbiniz göğsünüzden fırlayacakmış gibi atıyordu. Tam kapıyı açacakken, arkadan gelen ayak seslerini duydunuz.

Döndüğünüzde onu gördünüz – yüzünde masum bir gülümseme, ama gözlerinde fırtınalar kopuyordu. “Yalnız kalmak istemediğini düşündüm,” diye fısıldadı. Tuvaletin kapısını itip içeri girdiniz. Kilit sesi, içinizde bir heyecan dalgası yarattı. Birden sizi duvara yasladı ve dudaklarınızı ele geçirdi.

Bu öpüşme, masadaki tüm gerginliği açığa çıkarırcasına tutkuluydu. Elleriniz birbirinin kıyafetlerini çekiyor, nefesiniz kesildi. “Bütün akşam seni böyle görmeyi hayal ettim,” diye hırıltılı bir sesle mırıldandı. Eteğiniz yukarı çekilirken, soğuk duvar teninize değiyordu.

Ücretli Görüşmeler Yapan Güzeller

“Sessiz olmalıyız,” diye uyardınız, ama kendi sesiniz bile size uzak geliyordu. Koridordan gelen ayak sesleri sizi bir anlığına dondurdu. “Biri geliyor!” diye fısıldadınız panikle. Hızla ayrıldınız. O, lavabonun yanına geçip musluğu açarken, siz de makyaj çantanızı karıştırıyormuş gibi yaptınız. Kapı vurulduğunda ikiniz de irkildiniz.

“Her şey yolunda mı?” diye bir ses geldi dışarıdan. “Evet, birazdan çıkıyoruz!” diye cevapladınız, sesinizdeki titremeyi bastırmaya çalışarak. Kapı yeniden kapandığında, birbirinize baktınız ve gülümsediniz. Bu korku, arzunuzu daha da körüklemişti. “Masaya dönmeliyiz,” dediniz, ama hiç de isteksiz bir tonda değil.

“Evet,” diye onayladı o, “ama bu akşamın henüz bitmediğini bilmeni istiyorum.” Düzgünleşip masaya döndüğünüzde, kimse bir şey fark etmemiş gibiydi. Yemek devam ediyor, şaraplar yeniden doluyordu. Ama siz, masanın altında yeniden başlayan o gizli oyunu biliyordunuz.

Bu sefer siz başlattınız – ayakkabınızın ucunu onun bacaklarına doğru uzatarak. Gözleriniz buluştuğunda, yüzünde beliren o kendinden emin gülümseme, bu gece daha neler olacağının sadece bir ipucuydu. Restorandan ayrılırken, taksi beklerken birbirinize yakın durdunuz.

“Eve benimle geliyor musun?” diye sordu alçak sesle. Cevabınız, onu bekletmeye değmeyecek kadar kesin. Çünkü bu gizli oyunun kuralları belliydi: Gündüz ne kadar ketum olursanız, gece o kadar tutkulu olurdunuz. Ve bu gece, henüz çok erken saatlerdi…